Hasta ailelerinin en çok sorduğu soru tüylü dostumuzu kısırlaştırmalı mıyız, ne zaman kısırlaştırmalıyız?Kısırlaştırdıktan sonra bizi neler bekliyor?
Kısırlaştırdıktan sonra kedim köpeğimin çiftleşme ihtiyacı olur mu?
Kısırlaştırsakta kızgınlığa girer mi?
Kısırlaştırmazsanız ne olur?
Çiftleşmeden kısırlaşırsa doğası bozulur mu?
Kısırlaşsa doğası bozulur mu?
Küçük dostunuzu kısırlaştırdınız ama hala cinsel aktivite gösteriyorsa bu yazıyı mutlaka okumanızı öneririm.
Dişi hayvanlar belli periyotlarla kızgınlığa girip çiftleşmeye ve gebe kalmaya müsait olurken erkek hayvanlar ise sürekli olarak çiftleşmeye ve gebe bırakmaya müsaittir.
Kedi ve köpeklerimizi kısırlaştırmalı mı kısırlaştırmamalı mı hep hasta ailelerinin kararsız kaldığı bir konudur. Tüylü dostlarımızı erken yaşlarda kısırlaştırmak çok önemlidir. Çünkü üreme hormonları aslında son derece kanserojen hormonlardır. Dişi hayvanlarda meme kanseri, pyometra dediğimiz rahim iltihabı, rahimde kistle, yumurtalık kistleri, hormon bozuklukları, cilt hastalıkları davranış bozuklukları, iştahsızlık, seksüel aktivite bozuklukları ve birçok kanser türlerine yol açabilirken; erkekler ise prostat hastalıkları, cilt hastalıkları pankreas kanseri gibi çeşitli kanser türleri, cilt hastalıkları, hormon bozuklukları, agresyon, havlama gibi çeşitli davranış bozuklukluklarına yol açabilir. Bu yüzden küçük dostlarımızı bir kere o duyguyu tatsın ondan sonra kısırlaştıralım düşüncesindense bilimselliği kanıtlanmış olan mümkünse o duyguyu hiç yani hiç kızgınlığa girmeden kısırlaştırmak en doğrusu olacaktır. Bu da küçük dostunuzun en geç 6 aylıkken kısırlaştırılmasının en doğrusu olduğu anlamına gelir. 1 yaşını doldurmasını beklemenin gelişimine bir katkısı olmadığı gibi (erkek kediler hariç) üreme hormonlarına maruz kalınması kanser riskini hemen artıracak ve kızgınlık geçirdikten sonra kısırlaştırmak her hastada olmasa bile bazı hastalarda çiftleşmeye benzer hareketlerin içgüdüsel de olsa yapılması, davranış problemlerinin şekillenmesine sebep olması gibi sorunlara yol açabilir.
Erkek kedide ise istisnai bir durum vardır erken yaşta kısırlaştırmak yerine 1 yaşına basmasını beklemek testosteron hormonuna maruz kalmasına bu da idrar yolunun gelişimini artıracağından ileride en idrar yolu hastalıklarına yatkınlığını azaltacaktır. Bu konu bilimde tartışmalı bir konudur.
Bir kere olsun anneliği veya babalığı tatmasın mı? Doğası bozulur mu? Hiç çiftleştirmeden kısırlaştırırsak doğası bozulur mu gibi sorularınızın cevapları ise tıbbi açıdan hiç çiftleşmeden, kızgınlığa girmeden, halk deyimiyle o duyguyu tatmadan, anne-baba olmadan kısırlaştırılması daha doğru olacaktır. Ama siz yavru istiyorsanız o zaman sağlığı açısından en iyisi hangisi diye sorgulamak yerine tüylü dostunuzun yavrusu olduktan sonra yapabildiğiniz en kısa sürede kısırlaştırılmasını da seçebilirsiniz.
Bir kere çifleştiğinde, bir kere ergenliği veya bir kere anneliği tattığında devamında biz hastayı kısırlaştırsakta bu hormonlar eser miktarlarda da olsa böbrek üstü bezlerinden salınmaya devam edecektir. Ayrıca hamilelikle birlikte annenin kalsiyum depoları kullanılacak, hormon dengesi bozulacak, çiftleşme sırasında bulaşabilen hastalık riskleri, gebelikte ve doğum sırasında yaşanan bir takım riskler olacaktır.
Erkeklerin kısırlaştırılmasının pediyatrik olması çok önemlidir çünkü ergenlikle birlikte agresyon, havlama, her sese zile havlama, saldırganlık, itaatsizlik, iştahta azalma, sürekli dişi arama, kedilerde miyavlama gibi durumlar ortaya çıkar. Yine pediatrik kısırlaştırılmayan hayvanlarda böbrek üstü bezlerinden eser miktarda da olsa salgılanacağından bazı davranış problemleri kalabilir.
Tüy dökülmesi, bazı dermatitlere yatkınlık, prostat büyümesi, kanser olma riskleri artacaktır.
Hayvanlarda çiftleşme içgüdüsel bir dürtüdür o yüzden hiç ergenliğe girmeden veya hiç çiftleşmeden kısırlaştırmak doğasını bozmayacaktır.
Kısırlaştırdıktan sonra da kısırlaşmamış gibi seksüel davranışlar gösteren hayvanlar, gece miyavlayanlar kızgınlığa giriyor gibi yapanlarda eğer hasta dişiyse operasyon sırasında yumurtalık parçası kalmış olabilir bu durumda yumurtalıktan hormon salınımı devam edeceğinden hasta siklus yaşamaya devam eder en kısa zamanda yeniden operasyona alınıp içeride kalan parçanın alınması gerekir aksi takdirde hormon bozukluğu ve üretimi kansere sebep olabilir. Eğer içeride kesinlikle yumurtalık kalıntısı bırakılmadıysa veya hasta erkekse bu noktada yine böbrek üstünden salınan hormonlar bu duruma sebep oluyordur.
Kısırlaştıktan sonra kilo kontrolünü sağlamak için diyet mamalara geçilmelidir.
Erken kısırlaştırmanın gelişimi olumsuz etkileyeceğine dair düşünceler kesinlikle yanlıştır. Büyüme plakları üreme hormonları üretilmeye başladığında kapanır ve hastanın büyümesi durur ancak erken kısırlaştırmayla büyüme plakları üreme hormonlarına maruz kalmaz ve hasta büyümeye devam eder. Yani sanılanın aksine erken kısırlaştırmak hasta gelişimine olumlu etki sağlar.
Kısırlaşan hayvanlarda nekahat süresi 7-10 gün civarındadır bu süre sonunda dikişler alınır hasta normal yaşantısına döner bu süre boyunca yakalık takılarak yara bölgesini yalayıp dikişlerini açmasının önüne geçilmelidir. Erkek kedide bu tedbirlere gerek yoktur hasta hemen hayatına döner.